Ah Şu İETT 'ler
OTOBÜS
MACERASI 1
Otobüsler benim için aksiyon haline gelmeye başladı. Bu
macera – aksiyon karışımı yaşantılarım otobüs durağında başlıyor.
Kısa boylu, kısa saç kesimli artık kamburu çıkmış 70
yaşlarındaki bir teyze (asıl teyze) yanında o an arkadaş edindiği
biri 60 lı yaşlarında gayet modern (30 lu yaşındaymışcasına, ki tarzı ile), diğeri 50 li yaşlarda pazara gider gibi başını
bağlamış, saçlar hala buradayım (başımı örttüm ama kel değilim dercesine) önden
kızıl kızıl, teyzeler sohbet ediyorlar.
Sohbeti duymamak imkânsız. Duyurmak için elinden geleni
yapıyor. Teyzeler bir olmuş düzeni eleştirip bizim zamanımızda böylemiydi diyip
duruyorlar. Bayramın 3. Günü otobüste gelmez oldu. asıl teyze birden bana
direk bakarak bunlarda yeni adet çıkardılar tasma takıp duruyorlar. Allah aşkına nereden çıktı bu tasma? Diye
gözümün içine bakıp karşısındakilere sorup arkasını döndü. Yarım saattir
söylemedik kelime kalmadı bir şey demedim ama dayanamayıp sorusuna cevap vermek
istedim.
asıl teyzenin Omzuna hafifçe dokundum. Teyze şaşkınlıkla
bana dönünce - bende ;
-“Sana ne teyze, sana ne? Sen ne karışıyorsun?
deyince, teyze ŞOKlarda!
-Ama kızım ben bir şey demedim ki,
öylesine konuşuyordum dedi.
-O zaman konuşma benim, bizim
hakkımızda konuşma. Ben sana neden saçların şimdi böyle, eskiden kabarıktı,
diyor muyum? Deyince;
Pazara giden teyze “neden
ben sana söyleyeyim mi” diye bana ters ters baktı. Ona laf vermeden biliyorum
moda idi, Buda moda var mı? Dememle asıl teyze nin sessiz mırıldanması
kulağımdan kaçmadı.
-“yarası olan gocunur” ona evet
senin yaranı fark ettim yarım saatlik konuşmanla, seni için geldim” demek
zorunda kaldım.
Burası İran değil korkmayın, Biz siz değiliz sizin bizlere yaptıklarınızı yapmayız, rahat olun
deyip uzaklaştım. Teyzeler nasıl bir duyguya kapıldılarsa bekledikleri otobüs
yerine ilk otobüse binim tabiri caizse yakınımdan kaçtılar.
Bana şunu diyecek bunu diyecek neden korkayım, doğru bir şey
yapıyorsam. Acınacak ya da aciz değiliz. Ama farkında da değiliz. Hz. Peygamber işkembeyi başına sustuğu için değil hakkı savunduğu için
yedi. Cennetle müjdelenmesinin sebebi de bu idi.
Taş yerinde ağırdır. Meydanlara millet toplanınca arada
nutuk atmak kolaydır. Doğru olan karşı karşıya kalınca kendini efendiliğini
koruyarak ifade edebilmendir. Ve kötü hallere sebebiyet vermekten de kaçınmaktır.
Tabi annelerimiz hep susmuş, aman bir şey demesinler, aman
şöyle olmasın. Korku işte, düşünmeyi çevrenden kovar. Ama deli cesaretine de gerek yok. O perdenin arkasında bırakılan annelerin, kadınların
çocuklarıyız biz. Perdenin arkasına hapsedilmiş kadınlar değiliz. Onlara da hiç
benzemeyiz. Çünkü aydınlığa hasret ,karanlıkta
büyüdük.

Beşer Şaşar,
OTOBÜS
MACERASI 2
Kışkırtılıyoruz, kışkırıyoruz. Ama farkında değiliz.
Geçenlerde otobüste giderken, yanımızdan geçen araç daki
kapalı kızlar bir hayli neşeliydi.Allah daim etsin ne diyelim, ama hayırlısıyla
inşallah. Eğlenmek güzel şey, kesinlikle olmalı ama acaba örtülü bir bayan için
ne derece olmalı?
“Kapalıysan oynayamazsın, Kapalıysan buraya giremezsin,
Kapalıysan şunu yapamazsın, bunu yapamazsın , yapamazsın … İnsanlar yapmamızı
istediklerini yapamazsın deyince sazan balığı gibi oltaya atlıyı veriyoruz.
İlginç değil mi o arabadaki örtülü (kapalı) kızların yapamazsınız denildiği
işleri yapmaları ! ayrıca otobüsteki kişilerin onlara yazık dercesine
bakmaları.
Müslüman olan kişi ahireti için bu dünyada nefsinden vazgeçmesi gerektiğini bilmelidir. Aksi takdirde kişi kendini örtünerek bu dünyada da yakmaz boş yere. Nefsinden vazgeçmekte, toplumda olması gerektiği gibiyi evinde yapmamanı gerektirmez zaten ....
Kapalı kızlara diyorum, örtülüler alınmasınlar. Zaten sizi,
bizi kapalı diye tuhaf bir ayrım içine almışlar. Ki kapalı ne demek “kapalı” ne
kapalı kapak mı , kapı mı ?
Tepki size değil aslında, duruşunuzdan bize ne, yazık
diyenlere ne? Tepki İslam ‘a karşı yaptığınız ahlaksız saldırıda. Bireysel
olarak zaten hiçsiniz. Ama davranışlarınız ile Müslüman –İslam kimliğini
karalıyorsunuz. İnsanlar yaptıklarınızı Müslüman kimliği altında yaptığınız
için İslam ‘a yakıştıramıyorlar. Zannetmeyin ki yakıştıramadıkları sizsiniz. Ne
yazık ki size yakıştıramayacakları seviyede henüz değilsiniz. Ama inşallah
gelirsiniz.
Başınızdakini dedikleri gibi, gerçekten bez haline siz
getiriyorsunuz. Ama farkında değilsiniz, yada ben öyle hayal ediyorum.
Otobüstekilerin bakışlarındaki anlam gibi ” Gerçekten Yazık”
Yorumlar
Yorum Gönder