NAMAZGAH ...


İstanbul'da 153 namazgâh
Peki Namazgah nedir?

İlk bakışta meydan çeşmesi görünümünü andıran, açık havada namaz kılmak için yapılmış ibadet yerleridir. 

Bazı kaynaklarda musalla ya da secdegâh olarak geçen namazgâhlar, açık havada namaz kılmak için yapılmış ibadet yerleridir. Peygamberimiz ve Osmanlı döneminde, yaz günlerinde sıklıkla kullanılmış. Ancak günümüzde işlevlerinden uzak bırakılmıştır.


En güzel örneklerinden biri Kadırga'da bulunan Esma Sultan Namazgâhı (1871). Namazgâh çeşme haznesinin üzerinde bulunuyor. Yani namaz kılınacak alana çeşmenin sol yanındaki merdivenden çıkılıyor. Bu tip namazgâhların birkaç kişinin namaz kılabileceği ölçüde inşa edilenleri olduğu gibi 30-40 kişinin saf tutacağı büyüklükte olanları da var. Çeşme, mihrap ise ibadet mekanının yüzünün arka tarafında bulunuyor


Çoğunlukla yerden biraz yükseklikte, etrafı duvar ya da sütre ile çevrilmiş namazgâhlarda genellikle kıble yönündeki duvar daha geniş oluyor ve ortasına bir mihrap ekleniyor. Mihrabın hemen sağ yanında taştan bir minber oluyor. Beykoz'da bulunan Anadolu Hisarı Namazgâhı, mihrabı ve minberiyle günümüze ulaşabilmiş örneklerden


Kimi şehir içinde mesire yerlerine inşa edilmiş, kimi şehir dışında, kervan yollarına ya da ordu sevkiyatının yapıldığı önemli kavşaklara... Şehir içindekiler yaz mevsiminde ibadetleri kolaylaştırma düşüncesiyle yapılmış. Diğerleri ise seyahat sırasında insanların ibadet ve dinlenme ihtiyacını giderebilme amacı taşıyor. Bu yüzden kenarlarına genellikle çeşme, kuyu ya da abdesthaneler ilave edilmiş.

Hepsi olmasa da birçoğu sadece namaz kılınan değil, aynı zamanda halkın çeşitli kararları tartışmak için bir araya geldiği yerler. Hacca ya da askere gidecek insanlar, sefere çıkacak ordular buralardan dualarla uğurlanırmış. Sıcak yazlarda, yıldızlı gökyüzünün ve ay ışığının altında yatsı ve teravih namazları eda edilirmiş.


Ayrıca caminin yakın olmadığı sokaklara da inşaa edilmiş olan bu ibadet merkezleri esnafın cemaatle namaz kılmasını da kolaylaştırmıştır. 

İstanbul'da, tarihi kaynaklarda adı geçen 153 namazgâh bulunuyor. Ancak bunların çoğu Okmeydanı Namazgâhı gibi günümüze ulaşamamış. Kaynaklara göre vakti zamanında, Eyüp'te 15, Zeytinburnu'nda 11, Bakırköy'de 1, Eminönü'nde 5, Şişli'de 4, Beşiktaş'ta 7, Beyoğlu'nda 11, Sarıyer'de 3, Kartal'da 1, Kadıköy'de 28, Üsküdar'da 50, Beykoz'da 18 namazgâh mevcutmuş. 

İstanbul başta olmak üzere Çanakkale, Edirne, Bursa, Malatya, Konya, Eskişehir, Diyarbakır gibi Türkiye'nin pek çok şehrinde namazgâh bulunuyor. Ancak birçoğunun namazgâh olduğu bile bilinmiyor. Koruma altına alınanların çevresi ise demir parmaklıklar ya da duvarlarla kapatılmış. Günümüze kadar ulaşan Gelibolu Azebler Namazgâhı (1407), Bursa Umurbey Namazgâhı (1439) ve İstanbul Esma Sultan Namazgâhı (1779) Osmanlı döneminin en önemli namazgâhlarından kabul ediliyor

Çimen halıları, gökyüzünden kubbesi ...   
kuş cıvıltıları, su şırıltıları ve yaprak hışırtılarıyla gelen tefekkür... 

Yorumlar